| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | okul binası | schoolhouse i. | ||
|
The teachers could not decide where to build the new schoolhouse. Öğretmenler yeni okul binasını nereye yapacaklarına karar veremediler. More Sentences |
||||
| Genel | okul binası | school building i. | ||
|
Tom said he heard Mary singing this morning behind the school building. Tom Mary'nin bu sabah okul binasının arkasında şarkı söylediğini duyduğunu söyledi. More Sentences |
||||
| Genel | okul binası | hall i. | ||
| Genel | okul binası | school i. | ||
| Genel | okul binası | school premises i. | ||
| Genel | okul binası | chargehouse [obsolete] i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | hükümet tarafından okul binası yapımı gibi işler için verilen toprak | land grant i. |
| Genel | okul binası yapımı | school building construction i. |
| Genel | tek sınıflık okul binası | a one-room schoolhouse i. |
| Genel | prefabrik okul binası | portable i. |
